Çeviri sektörünün sonu mu geldi?

Çeviri Teknolojisi ve Mesleğin Geleceği

“Babil Balığı, küçük ve sarı renkli olup sülüğü andırır ve büyük olasılıkla evrendeki en garip şeydir. Kulağınıza bir Babil Balığı soktuğunuzda herhangi bir dilde söylenen her şeyi anında anlarsınız” (1979).

Bilimkurgu başyapıtlarından Otostopçunun Galaksi Rehberi’ni okuyan herkes; geleceğin dünyasında dil engellerinin Babil Balığı sayesinde ( kulağa konulduğunda konuşulan her dili eş zamanlı olarak algılamanızı sağlayan bir alet) yok olduğunu bilir.  Bu icat, iletişim sorunu nedeniyle bin yıllardır çevirmenler olmadan anlaşamayan dünyanın tüm dil sorunlarını ortadan kaldıracağı için belki de insanlık tarihinin en önemli buluşlarından biri olacaktır. O yüzden 4 Ekim’de Google’ın San Francisco’da düzenlemiş olduğu etkinlikte tanıttığı cihazlar arasında yer alan Pixel Buds isimli kulaklıklar hepimizi şaşırttı ve heyecanlandırdı.

 

Çeviri dünyasını da yakından ilgilendiren, dijital ve basılı medyaya “yazılı ve sözlü çeviri sektörünün sonu geldi” diye başlık attıran bu cihazların en önemli özelliği aralarında anadilimiz Türkçe de bulunan, Hintçe, Tai dili, Arapça, Korece, Japonca, Çince gibi birçok dile çeviri yapabildiğini iddia etmesi. Peki, bu iddianın gerçeklik payı nedir?

Google’ın bu konuda yaptığı açıklamaya göre Pixel Buds’da kullanıcılar Google Translate‘i aktif hale getirerek gerçek zamanlı çeviriler yapabiliyor. İnsanlarla konuştuğunuzda Pixel Buds sesinizi algılıyor ve telefonun hoparlöründen karşıdaki kişinin diline otomatik çeviri yapıyor. Karşınızdaki kişi kendi dilinde konuştuğunda ise kulaklık çeviriyi size iletiyor. Kısaca Google Translate’ in hâlihazırda sunduğu çeviri hizmeti ses tanıma ve sesli okuma sistemleriyle birleştirilerek sanal bir eş zamanlı çeviri yaratılıyor. Google Translate’in son zamanlarda geldiği nokta gibi, eş zamanlı çeviri yapabilen bu cihazın tanıtılması da çeviri dünyasında tartışmalara yol açmakta.

Business Insider editörü Matt Weinberger’a göre Google Plex vaat ettiği çeviri hizmetini sunuyor ancak tamamen kusursuz değil. Özellikle ses tanıma sistemi kalabalık ve gürültülü ortamlarda konuşmacının söylediklerini tam olarak algılamaktan uzak (2017). Bilbao Üniversitesi Profesörü Joseba Abaitua’nın da içinde bulunduğu birçok profesyonel, insan iletişimini makinalar yoluyla sağlamaya çalışmanın iletişimin doğası gereği sorunlu olduğunu savunuyor (2015).

 

Turistler ve basit anlaşmazlıklar için kullanışlı olabileceği düşünülen sistem, teknik konular veya halk ağzı söz konusu olduğunda aynı performansı sergilemiyor. Uzmanların çeviride insan zihninin elzem olduğunu belirtmelerinin en büyük sebeplerinden birisi de ancak insan zihninin sözlü iletişimdeki bu tür farklılıkları hızla anlama yeteneğinin olması. Üstelik, insanlar arası iletişimin yok sayılamayacak kadar ciddi bir kısmını iletişimin sözlü olmayan unsurları oluşturuyor. Ses tonu, mimik ve hareketler gibi ses tanıma sistemlerinin tespit etmekte yetersiz kaldığı iletişim ögeleri, cümlelerin anlamını önemli ölçüde değiştirebilmekte. Özellikle tarafların birbirini tam olarak anlaması gereken profesyonel ortamlarda çevirinin eksik veya yanlış olmasından kaynaklı anlaşmazlıklar, iş dünyasında taraflar arasında ciddi problemlere yol açabilir.

Meslekleri makinaların devralması ilk kez şahit olduğumuz bir durum değil. Tarihte birçok iş, makinelerin gelişmesinin bir sonucu olarak kimlik değiştirmiş veya tamamen ortadan kalkmıştır. PWC’nin yaptığı bir araştırmaya göre, ABD’de 2030’a kadar tüm mesleklerin %38’inin makinalar tarafından yapılacağı tahmin edilmektedir.

 

Başka bir deyişle, teknolojideki hızlı gelişmelerden etkilenen tek alan çeviri değildir ve bu gidişle son da olmayacaktır. San Francisco’da bulunan DS- Interpretation Şirketi kurucusu Bill Wood, çeviri teknolojisindeki bu hızlı gelişmelerin çevirmenlerin işlerini ellerinden almaktansa onlara yardımcı olacağı görüşünde. Wood’a göre, çeviri teknolojisinin gelişmesi çevirmenlerin çok daha hızlı çalışmasına olanak sağlayacak, hatta uzun vadede müşteri memnuniyetine katkısı olacak. Şimdiye kadar çeviri dünyasında ciddi bir iş kaybı görülmediğini belirten Wood, çalışanlarının hiç olmadığı kadar verimli olduğunu da ekliyor. Gelecekte mesleğin yok olup çevirmenlerin sektör değiştirmek zorunda kalmaktan başka çaresi olmayacağını düşünen profesyoneller bile çeviri teknolojisinin mükemmellikten uzak ve kat edecek çok yolu olduğunun farkında. Üstelik ülkemizde de şahit olduğumuz üzere, makine çevirisi son derece yaygın da olsa insanlar riskli ve ciddi durumlarda çeviriye ihtiyaç duyduklarında başvurdukları ilk adres makinalar değil, profesyonel çevirmenler olmaktadır.

 

Çeviri teknolojisindeki hızlı gelişmelere rağmen, insanların iyi çeviriye ihtiyaç duyduklarında insan zihnine güvendikleri açık. Çeviri teknolojileri, çevirmenlerin işlerini çok daha verimli yapmalarına olanak sağlamakta, hızlı ve pratik çeviri ihtiyacını gidermekte, insanlara hiç bilmediği dillerde bilgi, iletişim ve eğlence fırsatı sunmaktadır. Ancak bulunduğumuz noktada makinaların çevirmenlerin işlerini tamamen elinden alması ihtimal dahilinde gözükmemektedir. Bill Wood’un da söylediği gibi, çevirmenleri teknoloji değil, ancak teknolojiyi iyi kullanan diğer çevirmenler ortadan kaldırabilir.

Bir zamanlar sadece filmlerde gördüğümüz ve hayalini kurduğumuz internet, cep telefonu, bilgisayar gibi birçok icadın yanında Babil Balıkları’nın belki bir gün hayatımızın vaz geçilmez bir parçası olacağını umuyoruz, fakat şimdilik firmamız Dijital Tercüme Limited Şirketi’nin de aralarında yer aldığı ve Google’ın da uzman çeviri ihtiyaçlarınızda profesyonel hizmet almanızı salık verdiği ve desteklediği Google Yetkili Çeviri ve Yerelleştirme Büroları’ndan biriyle çalışmanız kusursuz iletişimi sağlamanız açısından yararlı olacaktır.