Açık Kaynak Çeviri Araçları Kullanımı ve Potansiyel Riskler

Son yıllarda, birçok sektör gibi çeviri endüstrisi de dijitalleşme ve teknolojinin hızla gelişmesiyle evrim geçirmektedir. Bunun bir sonucu olarak da başta çevirmenler olmak üzere çok sayıda çeviri paydaşı çeviri süreçlerini hızlandırmak, maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak amacıyla çeşitli teknolojik araçlardan faydalanmaktadır. Bu bağlamda, açık kaynaklı çeviri araçlarının da bu teknolojik araçların arasında yer aldığını söylemek mümkün. Ancak, bu araçlar sağladığı kolaylık ve maliyet avantajlarına rağmen, beraberinde birtakım riskler getirmektedir.

Bu yazımızda, açık kaynak çeviri araçlarının kullanımının oluşturabileceği potansiyel riskleri inceleyeceğiz.

Genel olarak bu riskleri şu başlıklar altında inceleyebiliriz:

  • Telif Hakkı ve Fikri Mülkiyet Riski: Çeviri sürecinde, kaynak metinlerin telif hakları ve fikri mülkiyet hakları ihlal edilebilir. Çevirmenlerin, kaynak metinleri kullanırken yasal izinler almamaları durumunda, çeviri ofisi sorumlu tutulabilir. Ayrıca açık kaynak yazılımlar, kullanıcılara yazılımı kullanma, değiştirme ve dağıtma hakkı verir. Ancak her yazılımın lisans şartları farklıdır ve bu şartları iyi anlamak çok önemlidir. Bazı lisanslar, yazılımın ticari amaçla kullanılmasını sınırlayabilir ya da yapılan değişikliklerin paylaşılmasını isteyebilir. Bu durumlar, çeviri ofislerinin diğer şirketlerle veya müşterilerle yaptığı sözleşmelerde sorun yaratabilir. Bu yüzden, açık kaynak yazılımları kullanılmadan önce lisans koşulları dikkatlice incelenmeli ve herhangi bir ihlali engellemek için önlem alınmalıdır.
  • Veri Gizliliği ve Güvenlik Riskleri: Çeviri ofisleri, müşterilerine ait hassas bilgileri işler ve bu verilerin güvenliğini sağlamayı garanti eder. Açık kaynak yazılımlarının şeffaflık gibi avantajları olsa da, bu yazılımlar bazen yeterince denetlenmemiş güvenlik açıklarına sahip olabilir. Özellikle çeviri projelerinde kişisel veya ticari hassas bilgiler söz konusu olması hâlinde verilerin kötü niyetli üçüncü şahıslara ulaşma riski ciddi hukuki sonuçlara yol açabilir. Dolayısıyla bu araçların kullanımından önce güvenlik önlemlerinin ayrıntılı şekilde değerlendirilmesi ve veri gizliliğiyle ilgili yasal düzenlemelere  uyum sağlanması gerekmektedir. Aksi takdirde müşteri güveni zedelenebilir.
  • Çeviri Kalitesi ve Güvenilirlik: Açık kaynak çeviri araçları, genellikle dünyanın dört bir yanındaki çevirmenler tarafından katkı sağlanan veri tabanlarından oluşur. Bu da, çeviri kalitesinin her zaman tutarlı olamayacağı anlamına gelir. Özellikle uzmanlık gerektiren metinlerde bu araçlar profesyonel çevirmenlerin sağladığı kalitede sonuçlar veremeyebilir. Bu durumda açık kaynak yazılımlarını kullanılırken çeviri kalitesini denetlemek büyük önem taşır. Çeviri hataları veya anlam kaymaları, müşteriler için büyük sorunlar yaratabilir ve ticari zararlar gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.
  • Müşteri Sözleşmeleri ve Anlaşmazlıklar: Çeviri ofisleri, müşterileriyle gizlilik sözleşmeleri imzalar. Bu sözleşmeler, özellikle müşteri bilgilerini sadece belirli kişilerle paylaşma veya belirli bir süreyle saklama gibi sıkı kurallar barındırır. Ancak, açık kaynak çeviri araçları genellikle verileri bulut ortamında depolar ve bazen verilerin kontrolünü dışarıya devreder. Bu durum gizlilik sözleşmesiyle ters düşülmesine neden olabilir. Dolayısıyla gizlilik şartlarına uygun hareket etmek kritik önem taşır diyebiliriz.
  • Dil ve Kültürel Uyum Sorunları, Yerelleştirme Hataları: Açık kaynak çeviri araçları, genellikle dilsel ve kültürel çeşitliliği algılama konusunda yeterli değildir. Özellikle dildeki incelikler, espriler, jargonlar, deyimler, kültürel ifadeleri göz ardı edebilir. Bu da çevirilerin yanlış olmasına neden olabilir. Açık kaynak araçları kullanılırken, bu tür sorunların önüne geçebilmek için editörlerin ve uzman çevirmenlerin devreye girmesi sağlanmalıdır.
  • Çeviri Süreçlerinde İzleme Zorlukları: Açık kaynak çeviri araçları, çoğu zaman veritabanı, çeviri belleği veya makine çevirisi sonuçları gibi kaynaklardan faydalanır. Ancak, bu araçların çoğu, çeviri sürecinin her aşamasını etkili bir şekilde izleyebilecek sistemlere sahip olmayabilir. Bu da çevirilerin kalitesinin tutarsız olmasına, çevirmenlerin hangi verileri kullandıklarının net olmamasına neden olabilir.
  • Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Riskleri: Eğer açık kaynak çeviri aracı nedeniyle bir çeviri hatası nedeniyle müşteri zarar görürse, çeviri ofisi ve çevirmenler yasal sorumluluk taşıyabilir.  Özellikle hukuki, tıbbi veya ticari metinlerde yapılan çeviri hataları, büyük maddi zararlar doğurabilir. Örneğin, bir sözleşmenin yanlış çevrilmesi taraflar arasında anlaşmazlıklara ve hatta mahkemelere yol açabilir. Bu tür hatalar sonucunda, çeviri ofisi, müşteri tarafından tazminat talebiyle karşılaşabilir ve itibar zedelenmesi ile karşı karşıya kalabilir.

Peki, bunların yaşanmaması için neler yapılabilir?

Uzman Çevirmenlerin Kontrolü: Açık kaynak yazılımları otomatik çeviriler sağlasa da mutlaka uzman çevirmenler tarafından kontrol edilmelidir. (Özellikle de dilin incelikleri ve kültürel bağlam söz konusu olduğunda)

Çift Aşamalı İnceleme: Çeviri ilk olarak bir çevirmen tarafından yapılmalı, ardından başka bir uzman çevirmen veya uzman editör tarafından kontrol edilmelidir.

Sonuçların Doğruluğunu Gözden Geçirme: Çevirinin hedef dilde doğal bir akışa sahip olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Müşteri Geri Bildirimlerini Takip Etme: Çeviri tesliminden sonra müşteri geri bildirimleri dikkatle izlenmeli ve geri dönüşleri gerektiği zaman kaliteyi artırmak için değerlendirilmelidir.

Sonuç olarak, açık kaynak çeviri araçları ile kaliteli ve güvenilir bir çeviri sağlamak için kapsamlı bir kalite kontrol süreci ve çevirmen/editör dokunuşu şarttır. Zira çevirilerin doğruluğunu, tutarlılığını ve güvenilirliğini garanti etmek; müşteri memnuniyetini ve şirket itibarını koruyarak uzun vadeli başarı sağlamak bu şekilde mümkün olabilir.