Gelecekte Yerelleştirme Sektöründe Bizleri Neler Bekliyor?

Dilin, kültürel adaptasyonun ve hedef pazara özel stratejilerin öneminin artmasıyla birlikte, yerelleştirme artık dijital dönüşümün ve uluslararası büyümenin anahtar kelimesi hâline geldi. Bugün tamamen dijital bir dünyada yaşadığımız yadsınamaz bir gerçek. Durum böyle olunca farklı sektörlerde faaliyet gösteren ve yeni pazarların arayışında olan şirketler her geçen gün uluslararası büyümenin itici güçleri olan dilin ve yerelleştirmenin öneminin farkına varıyor.

Gelin, yapılan araştırmalar ve tahminler doğrultusunda gelecekte yerelleştirme sektöründe bizleri nelerin beklediğine göz atalım.

  • Tüketici Yerelleştirilmiş İçerik Beklentisini Sürdürecek

Dünyada 5,1 milyar internet kullanıcısı bulunuyor. Bu kullanıcıların %53,4’ü Asya’da, %14,3’ü Avrupa’da ve sadece %6,7’si ise Kuzey Amerika’da. Yapılan araştırmalara göre, tüketiciler Web sitelerin yerelleştirilmiş içeriklere sahip olmasını, yani kendi dillerinden konuşmasını talep etmeye devam edecek. Bu da demek oluyor ki, Web siteleri, oyunlar ve uygulamalar alanında yerelleştirme hizmeti artacak, pazar payını genişletmek isteyen şirketler de içeriklerini farklı kültürel geçmişlere ve tercihlere sahip müşterilere göre uyarlayacak. Ayrıca bir markanın satış sonrası tüketicilere kendi dilinde destek sağlaması durumunda, tüketicilerin %75’inin yeniden satın alma olasılığının daha yüksek olduğunu biliyor muydunuz?

  • Çevirmen ve Makine Çevirisi Arasındaki İş Birliği Devam Edecek

Birçok dil hizmeti sağlayıcısı, daha fazla yerelleştirme hizmeti sunmak, yerelleştirme sürecini hızlandırmak ve nihai içeriğin yerel pazara hitap eden uygun ifadeleri ve kültürel referansları içermesini sağlamak adına makine çevirisi motorlarını insan çevirmenlerle bir araya getirecek. Bu bağlamda, makine çevirisi teknolojilerinin yerelleştirilmesi talep edilen içerikteki kültürel nüansları algılayamaması hâlinde insan çevirmenin müdahalesi yine kritik bir önem arz edecek.

  • Video İçerik Yerelleştirmesi Talebi Artış Gösterecek

Videoların 2022 yılına kadar tüketici internet trafiğinin %82’sini oluşturması bekleniyor. Bugün dünya çapında 4,2 milyar insan sesli arama araçlarını kullanıyor ve bu sayının 2023 yılına kadar 15,8 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Bu da markaların video içerikleri ve altyazı yerelleştirme çabalarında bir artış olacağını gösteriyor. Ayrıca Google da arama motoru sonuçlarında video içeriğine öncelik vermeye devam edecek.

  • Çok Dilde Yerelleştirme Hizmeti Giderek Artacak

Tüketiciye onun dilinden konuşmak marka ile tüketici arasında bir güven bağı oluşmasına imkân sağlar. Dolayısıyla müşteri sadakatini artırmak için markaların farklı dillerde yerelleştirilmiş destek sunmaları kaçınılmaz olmaya devam edecek. Örneğin çok dilli sohbet robotları, yerelleştirilmiş SSS ve blog sayfaları daha geniş kitlelere ulaşabilmek için gelecekte de yerelleştirme hizmetlerine tabi tutulacak.

  • E-öğrenme Yerelleştirmesine Yüksek Talep Devam Edecek

Pandemiden bu yana dünya çapındaki birçok eğitim kurumu çevrimiçi platformlarda seminerler, kurslar, eğitimler verdi ve vermeye devam edecek. Araştırmalara göre, dünya genelinde e-öğrenme pazarının 2020-2027 yılları arasında %18,7 büyüyerek 21 milyar doları aşacağı öngörülüyor.

Sonuç olarak, hızla büyüyen, küresel pazara girmeyi ve gelir fırsatları yaratmayı planlayan markalar, yerelleştirmenin birçok avantajından faydalanmaya devam edecek.