Oyun Yerelleştirmesi ve Oyun Çevirisi

Best-Best-Game-2016-563x353

Yerelleştirme nedir?

Değişmekte ve gelişmekte olan dünyada sürekli yeni ticaret alanları ortaya çıkmakta ve bu ticaret alanlarının uluslararası düzeyde başarılı olabilmesi için yerelleştirmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Yerelleştirme her alanda ihtiyaç duyulan, çeviri sektörünün de en güzide kollarından biri olma özelliğini taşımaktadır.

Yerelleştirme; bir yazılımın veya bir ürünün farklı kültürlerde, kaynak kültürde yarattığı etkinin aynısını erek kültürde de yaratmasını sağlayarak aktarılması işlemidir. Bu bakımdan yapılacak yerelleştirme dilsel ve kültürel açıdan eksiksiz bir şekilde yapılır. Yerelleştirmenin bir diğer adı da lokalizasyondur. Çeviri dünyasının gözbebeği olan yerelleştirmenin, üretilmiş olan ürünlerin farklı kültürlerde de aynı etkiyi yaratması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda yerelleştirme işinin diğer çeviri işlerinin bir adım daha önünde olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Yerelleştirmenin alt alanları nelerdir?

Yerelleştirme kendi içinde yazılım yerelleştirmesi, web sitesi yerelleştirmesi, multimedya yerelleştirmesi ve yerelleştirmenin diğer türleri (bu grup da kendi içinde üçe ayrılır) olmak üzere dörde ayrılır.

  1. Yazılım Yerelleştirmesi: Kuşkusuz yerelleştirme dünyası içerisinde en yaygın olan yerelleştirme türüdür. Bilgisayar programları, akıllı telefon uygulamaları gibi yazılımların başka kültürlere yerelleştirilerek çevrilmesine verilen isimdir. Yazılım yerelleştirmesi, yerelleştirme tarihinin en eski ve ilk ürünüdür. Dijital olan programların hemen hepsinin sahip olduğu yazılımlar başka bir kültüre aktarılırken, erek kültürde de aynı etkiyi yaratabilmesi için yerelleştirme sürecinden geçerler.
  2. Web Sitesi Yerelleştirmesi: Günümüzde internetin gücü azımsanmayacak derecede yüksektir, bu yüzden yerelleştirmenin en önemli ikinci kolu web sitesi yerelleştirmesidir. Web sitesi yerelleştirmesine daha çok uluslararası ticaret yapan kuruluşlar rağbet göstermektedir. Bu da ürünün pazara çıktığı andan itibaren hangi kültürde kullanılacaksa o kültürün vatandaşının kullanımına hazır hale getirilmesi işlemidir. Ticaretin “e” halidir. E-ticaret artık internet sayesinde dünyada yaygınlaştığı için, uluslararası firmalar da web sitelerini ticaret yaptıkları ülkelere göre yerelleştirme çalışmalarına girmiştir.
  3. Multimedya Yerelleştirmesi: Bu yerelleştirme türü de yazılım ve web sitesi yerelleştirmesi kadar önemlidir. Bugün hemen herkesin kullandığı akıllı telefonlar, tabletler, mp3 çalarlar kısacası küçük cihazların hepsi multimedya yerelleştirmesine girmektedir. Bu yerelleştirme türü özellikle akıllı telefonlarda karşımıza çıkıyor olsa da sadece akıllı telefonlar ile sınırlı kalmayıp oyun yerelleştirmesini de kapsamaktadır. Aslında bu pencereden bakıldığında multimedya yerelleştirmesi oldukça geniş bir yerelleştirme alanına sahip olduğu için yerelleştirme dünyası içinde oyunların yerelleştirilmesi çok ayrı bir başlıktır.
  4. Yerelleştirmenin Diğer Türleri: Bu grup kendi içinde üçe ayrılır ve yerelleştirmenin en çok kullanıldığı alanlar içinde yer alır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
  • Kitap yerelleştirmesi: Bu alanda kültürel farklılıklardan dolayı bazı çevirisi yapılan kitaplarda yerelleştirme yapıldığı görülmektedir. Bu tür kitaplara örnek olarak; The Lord Of The Rings (Yüzüklerin Efendisi) kitabı verilebilir. Kültür farklılığından dolayı kitabın içinde bambaşka bir dünyadan bahsedilir.
  • Glokalizasyon: Global firmaların reklam filmlerinin veya ürün tanıtımlarının yerelleştirilmesine verilen isimdir.
  • Dizi/film yerelleştirmesi: Bu kategoride çok fazla örnek vermek mümkün. Yurt dışında yayınlanmış ve oradan esinlenerek yazılan senaryoların ülkemizde yayınlanmakta olan birçok dizide Türk aile yapısına uymadığı gerekçesi ile değişikliğe gidilmiş ve yerelleştirmeleri yapılmıştır. Mesela söz konusu dizinin içinde eşcinsel bir karakter varsa veya bu tema işleniyorsa ya da uyuşturucu ve alkol yüklü temalar varsa bunlar Türk Aile yapısına uygun hale getirilip yayına sunulmaktadır. Örneğin, Kavak Yelleri, İntikam, Küçük Sırlar.
  • Müzik yerelleştirmesi: Müzik yerelleştirmesinde, yerelleştirilen şey bazen sadece söz konusu müziğin sözlerinin değil ritminin değiştirilmesidir. Örneğin bizim için bir müzik çok hareketli ve dans için uygun iken aynı müzik Hindistan’da ağıt olarak kullanılabilmektedir. Yani kültürel farklılık gösterdiği için burada da yerelleştirme söz konusudur.

Oyun yerelleştirmesi nedir?

Bilgisayarın icadından ve gelişiminden sonra oyunlar da tekdüzelikten kurtuldu, konsol oyunları, bilgisayar oyunları, fps oyunları giderek yaygınlaştı. Bilgisayarların yaygınlaşması oyunların da yaygınlaşmasına vesile oldu. Oyunların yaygınlaşması ve bunların 7’den 77’ye her yaş grubuna hitap etmesi oyunlarda da yerelleştirme ihtiyacının hâsıl olmasına neden oldu.

Bugün artık, gerek bilgisayar oyunları olsun gerekse mobil oyunlar olsun kullanıcılar oynadıkları oyunları anlamayı istiyorlar. Bu ihtiyaça salt bir çeviri yeterli olmadığı için yerelleştirme işin içine giriyor. Fakat burada oyun yerelleştirmesini normal yerelleştirmeden ayıran unsurlardan biri, oyun dünyasında var olan oyunların çoğunluğunun hayal dünyasının bir ürünü oluyor olmasıdır. Bu durumdan dolayı burada yapılacak olan yerelleştirmenin amacı sadece kaynak kültürdeki etkiyi yakalamaktan ziyade işin içine hayal gücünü de katarak sanki yerelleştirmeye uğrayan oyunun ülkemizde, o oyunun kullanıcılarına özel olarak üretilmiş hissini verebilmektir. Bu bağlamda oyun yerelleştirmesinin, yerelleştirme dünyasında büyük bir önem arz ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Oyun yerelleştirmesi ne değildir?

Oyun yerelleştirmesi, oyunun içinde bulunan tüm yazıları çevirip bırakma işi değildir. Eğer böyle bir işlem yapılırsa o başarısız bir çeviri işi olacaktır. Zira burada önemli olan unsur çeviri yapmak değil, yerelleştirme yapabilmektir.

Bir oyunun Türkçe halinden bir şey anlaşılmıyorsa muhtemelen sorun yerelleştirmenin düzgün yapılmamış olmasıdır. Bu bakımdan, oyun yerelleştirmesini şuan ülkede gönüllü çevirmenler yaptığı için burada dikkat edilmesi gereken husus çevirmenin yerelleştirme konusunda becerisi ve hayal gücüdür. Sonuç olarak her oyun bir mit olarak ürer ve hayal gücünde şekillenir. Bir oyunun yerelleştirilebilmesi için de çevirmenin aynı hayal gücüne sahip olması gereklidir. Lakin bu noktada da çevirmen üzerinde yaratılmaya çalışılan şöyle bir algı var; “yerelleştirmesi anlaşılamayan her oyunun tek suçlusu çevirmendir.” Bir oyunun yerelleştirmesinin kötü olamasının birden fazla sebebi olabilir, sadece çevirmeni suçlamak yanlış olur. Bu sebepleri özetle toplamak gerekirse:

  • Üretici firma sorunsalı
  • Tarihi oyunlarda eksik bilgi verilmesi
  • Oyunun hakkında eksik bilgi verilmesi
  • Kısıtlı zaman dilimi
  • Hayal gücüne dayalı oyunlar bulunan karakterler
  • Çevirmenin hayal gücünün eksikliği

Üretici firma sorunsalında, firma ne istediğine tam olarak karar veremediği için ortaya sürekli değişen bir yerelleştirme çalışması çıkıyor. Burada ilk suçlanacak kişi çevirmen değildir, firma isteklerini açıkça dile getirmeyip tek düze bir şekilde çevirmeni yönlendirdiği taktirde ortaya sağlıklı bir çalışma çıkmamaktadır.

Tarihi oyunlarda üretici firma tarafından oyun içindeki bilgi dışında o tarih hakkında bilgi paylaşılmaması. Tabii ki çevirmenin araştırma yapması gereklidir ama bazı tarihi olaylar hakkında kısıtlı bilgilere ulaşılabilir bu noktada firmanın devreye girip çevirmeni bu konuda tam donanımlı şekilde bilgilendirmesi gerekiyor ki yerelleştirme işlemini yapabilsin.

Oyunun hakkında eksik bilgi verilmesi örneğin; oyun hangi yaş grubuna hitap ettiği, oyunun ne tür bir oyun olduğu, hangi platforma dahil olduğu, teknik anlamda bir kısıtlaması var mı, firma nasıl bir çeviri isityor, bu oyunun öncesi var mı, oyunun öncesi var ise orada nasıl bir hikaye vardı, eğer oyunun geçmişi yoksa yerelleştirmesi yapılacak oyunun bir hikayesi var mı gibi bilgiler yerelleştirmeyi yapacak çevirmene verilmeli ki düzgün bir yerelleştirme yapılabilsin. Bunun yanı sıra firma oyunun demo halini çevirmene ulaştırır ve çevirmenin önceden oyunu deneyimleme şansı tanırsa oluşturulacak yerelleştirme daha sağlıklı olacaktır.

Kısıtla zamanda firmaların yerelleştirme işini istemesi, oyun yerelleştirmesinde ciddi çalışmalar yapılması gerektirdiği için, işin kalitesinin düşmesine neden olacaktır.

Hayal gücüne dayalı oyunlarda bulunan karakterler ve yer isimleri genellikle çevrilmiyor bu bazı kullanıcılar tarafından kötü yorumlanabiliyor. Burada da aslında insiyatif çevirmene kalmıyor, bu noktada çevirmenin yapabileceği şey karakterleri ve yerleri bir şekilde kendi kültüründe özleştirecek bir şeyler bularak vermeye çalışmasıdır.

Çevirmenin hayal gücü eksikliği, işte bu ütopyaya dayanan bir oyunun yerelleştirilmesi için büyük etmen. Eğer çevirmen hayal gücünü beslememiş ise yapacağı çeviri işi havada kalacaktır.

Kısacası oyun yerelleştirmesi basit bir çeviri işi değil, aksine ciddi uğraşlar ve hayal gücü gerektiren bir yerelleştirme işidir.

Ülkemizde oyun çevirisi nasıl yapılmaktadır?

Oyun yerelleştirmesi için belli bir eğitim programı yoktur, lakin dünyada bununla ilgili girişimler olmuştur ve çeşitli ülkelerde “video games localization” tarzında hem bölümler hem dersler açılmıştır. Dünya, oyun yerelleştirmesi konusuna kayıtsız kalmazken ülkemizde çeviri eğitimi veren üniversitelerde bu bölümün ya da dersin olmayışı bir eksikliktir. Şuan bir özel üniversite “dijital oyunların yerelleştirmesi” tarzında bir ders açma girişimindedir.

Ülkemizde oyun yerelleştirmesi gönüllü çevirmenler üzerinden ilerlemektedir, çünkü üniversiteler oyun yerelleştirmesi anlamında bünyelerinde yeterli bilgiye sahip öğretim elemanı olmadığı vurgusunu yapmaktadır. Buna çözüm olarak oyun yerelleştirmesi hakkında bir şeyler yapmak isteyen üniversitelerin yapması gereken şey; ortak bir komisyon kurup her bir üniversite adına bir öğretim üyesinin yurt dışında bu dersleri veren üniversitelere eğitime gönderilip, ardından ülkeye döndüğünde bölümlerinde bu dersi verecek öğretim üyeleriyle bu bilgileri paylaşması. Bu sayede oyun yerelleştirmesi alanında üniversitelerde kolaylıkla bir bölüm veya ders açılabilir.

Oyun yerelleştirmesi yapacak çevirmenin özellikleri nelerdir?

Yukarıdaki bölümde ağırlıklı olarak firma sorunlarına değinildi. Aşağıda ise çevirmen bazlı sorunlar ve yerelleştirme yapacak çevirmenin ne gibi özellikleri olması gerektiği verilmiştir;

  • Her işi yapmaya kalkışma
  • Hayal gücü eksikliği
  • Alan bilgisi
  • Üniversitelerde verilen çeviri eğitimindeki yerelleştirme eksikliği
  • Yeniliklere kapalı olma
  • Yeni terimler türetememe

Her işi yaparımcılardan olan çevirmenler genellikle yerelleştirme işinde başarısız olurlar. Bu kişiler genellikle “para kazanayım nasıl olduğu önemli değil” tadında kişiler olduğu için yaptıkları işler de yetersiz kalıyor, yerelleştirmenin ciddiyeti de yok oluyor ve sonunda ortaya kalitesiz çeviri işleri çıkıyor.

Hayal gücü eksikliği yerelleştirme sürecine dâhil değildir. Nasıl ki edebi çeviri yapan bir çevirmenin edebi yönünün gelişmiş olması gerekiyor ise aynı şekilde oyun yerelleştirmesi yapan çevirmenlerin de hem yerelleştirme hem hayal gücü, özellikle hayal gücü, gelişmiş ve iyi beslenmiş olması gerekmektedir.

Alan bilgisi eksik olan ya da hiç olmayan çevirmenlerin bu işe girişmesi yapılacak olan yerelleştirme işi için kötü sonuçlar doğurabilir. Her çevirmenin uzmanlık alanı farklıdır. Hukuk çevirisi yapan bir çevirmen ile tıp çevirisi yapan bir çevirmenin çevirileri aynı olmaz. Nasıl ki her alan uzmanlık gerektiriyorsa yerelleştirme alanı ve bu alanda özellikle oyun yerelleştirmesi alanı da uzmanlık gerektiren alanlardan bir tanesidir. Oyun yerelleştirmesi yapacak çevirmenin çeviri dünyasına hâkim olduğu kadar, oyun dünyasına ve teknolojilerine, kültürlere, oyun ve oyuncunun jargonuna hâkim olması beklenmektedir.

Üniversitelerde yerelleştirmeden çok çeviri eğitimi verildiği için üniversiteden çıkan çevirmenlerin yerelleştirme konusunda eksik kaldıkları aşikârdır. Bu noktada çevirmen kendi bilgi, birikim ve araştırmalarıyla yerelleştirme alanında kendini besleyip geliştirmelidir. Aslında bu doğrudan çevirmen sorunu değildir, lakin çevirmenin kendini geliştirmesi ile alakalı bir durumdur.

Yeniliklere kapalı olmak, sürekli gelişen ve değişen dünyada yaşayan bir çevirmen için özellikle oyun yerelleştirmesi ile uğraşan bir çevirmen için büyük bir kayıptır. Özellikle oyun jargonları konusunda kendini sürekli yenilemesi ve bu konuları takip etmesi gerekmektedir. Çevirmenin kaç yıllık oyun yerelleştirmesi yaptığı önemli değildir, önemli olan kendini yeniliyor olmasıdır. Bugün online (çevrimiçi) oyunların çoğu  “Yenilgi” , “Oyun Bitti!” tadında söylemlerin yerine “Bozgun” , “Zafer” , “Tekrar Dene!” tadındaki yeni kelimelerin kullanıldığını bilmeyen eski moda yerelleştirme yapan çevirmenlerin yaptığı iş de artık eleştiri odağıdır. Çeviri de tıpkı akıllı telefonlar gibidir, güncellenmezse bir süre sonra verimliliğini yitirir. Bu yüzden yeniliğe açık olup, güncel kalmak önemli bir noktadır.

Spor oyunlarında genellikle kullanılan terimler aynı olur bu yüzden o alanda yapılan yerelleştirmede terim arama gereksinimine girilmez fakat söz konusu hayal gücüne dayalı geliştirilmiş oyunlar olunca işin içine terim üretebilme becerisi girmektedir. Bunu yapabilmek için çevirmenin hayal gücünü sürekli beslemesi çok önemli bir olaydır. Fantastik gelişmeleri sürekli takip etmek, fantastik ve bilim-kurgu kitapları okumak çevirmenin imdanına yetişmede yardımcı olabilir.

Başarılı yerelleştirme nasıl yapılır?

Yukarıda sayılan özelliklere sahip olan çevirmenlerin yaptığı yerelleştirmeler genelde olumlu sonuçlanır. Yerelleştirmenin başarılı olduğunu oyunun kullanıcı sayısına göre ölçmek mümkündür.

Ülkemizde oyunlar artık daha fazla yerelleştiriliyor. Fakat yerelleştirmeye uğramadan da çok fazla oyuncu sayısına sahip oyunlar mevcut. Mesela son dönemin revaçta olan mobil oyunu “Pokemon Go” oyununun henüz Türkçe dil desteği yok. Aslında oyun henüz Türkiye’de yasal da değil. Bu noktada Pokemon Go’nun Türkiye’de henüz piyasaya düşmemiş olmasına rağmen dünya çapında oyunu en çok kullanan ülkeler arasında 5. Sırada oluşu, nasıl böyle bir başarı sağlandı sorusunu akıllara getiriyor.

1999’un son günlerinde ülkemizde anime olarak yayımlanmaya başlanan Pokemon, yer yer yerelleştirmeye uğradı. En temelde bu animedeki yerelleştirme başarısı sayesinde, bugün Pokemon Go Türkiye’de inanılmaz bir hızda kullanıcı sayısına ulaşmış ve kendine sağlam bir yer edinmiştir. Bu durum yerelleştirme gücünün sadece bulunduğu zamanı değil geleceği de etkilediğinin en somut örneğidir.

Mobil oyun olan Pokemon Go haricinde genç neslin yakından bildiği MOBA türünde bir oyun olan League Of Legends oyunu bir yerelleştirme harikasıdır. Oyunun Türkiye’de oynanmaya başlandığında henüz Türkiye sunucusu yoktu fakat daha sonra, önce sunucu geldi, sonra kapalı beta. En sonunda Ekim 2012’de üretici firma, tamamen yerelleştirilmiş bir şekilde ortaya çıkan oyunun bir günde 12 Milyon kullanıcı sayısına ulaştığını bildirdi. Oyunun her geçen gün kullanıcı sayısı artmaktadır. Bunun en temel sebebi perde arkasında bulunan profesyonel yerelleştirme ekibi. Web sayfası olsun, oyunun içindeki bilgiler olsun, güncellemeler olsun her şey ama her şey mükemmel derecede yerelleştirmeye uğruyor. Bu yerelleştirmenin başarılı olmasını sağlayan en temel şeylerden biri de feedback olayının çok hızlı bir şekilde işlemesi. Bu olay hataların en kısa sürede düzeltilmesini sağlıyor.

Gönüllü olarak yapılmış ve gerçekten başarıya ulaşmış The Witcher 3: Wild Hunt oyunu, indirilme ve satın alınma listelerinde hep üst sıralarda yer almıştır, bunun temelini yine yerelleştirme oluşturmaktadır. Bu oyunda yapılan yerelleştirmeyi diğer yerelleştirmelerden ayıran en temel fark gönüllü çevirmenlerin olmasıdır. Bu tamamen oyuna olan tutkuyla alakalı bir durumdur. Oyunu yeterince iyi bilmeleri, oyun hakkında bilgi toplamaları ve çeviri yeteneklerini yerelleştirme yetenekleri ile harmanlamayı başarmış olmaları, oyunun Türkiye’de yeterli kitlelere ulaşmasını sağlamıştır.

Aslında bu gibi oyunlar ülkemizde mevcut fakat profesyonel olarak yeterli kadro olmadığı için çoğu oyun yerelleştirme adı altında katledilebiliyor fakat içlerinden düzgün çıkanlar da olabiliyor.

Türkiye’de ve dünyada oyun yerelleştirilmesinin gelişmesini sağlayabilmek için yapımcı ve yayıncı firmaların yerelleştirmeye daha fazla önem vermesi, ciddiyetini kavrayıp çevirmene bunu yansıtması otomatikman çevirmenlerin de bu ciddiyeti kavramalarını sağlayacaktır. Aynı zamanda firmaların kaliteli iş çıkarmak için para ve zamanda kısıtlamaya gitmemeleri hem yerelleştirme adına hem firma adına kazanç olacaktır. Tabii ki üniversitelerdeki yerelleştirme eğitimi konusundaki açıklığa da çözüm önerileri oluşturmak ve uygulamak gerekmektedir.

Oyun yerelleştirmesi hiçbir zaman bir çeviri işi değildir. Bu alan çeviri işinden bağımsızdır.