50 dilde 600+ referansla hizmet verdiğimiz müşterilerimizin bize duyduğu güveni taçlandırdık.
UMS-6 Çevirmen ve MTC 112 standartlarına göre çalışan; Türkiye'nin çeviri ve lokalizasyon alanındaki öncü firması Dijital Tercüme, ISO 17100:2015, TS EN 15038; ISO 9001:2000; Google Yetkili Çeviri Bürosu ve OHSAS 18001 sertifikalarının sahibidir.
Dijital Tercüme Çeviribilim bölümünün hazırlamış olduğu “İspanyolca” hakkındaki filolojik bilgidir.
İspanyolca genel olarak Türkçemiz gibi, yazıldığı gibi okunan bir dildir, alfabenin ilk harfinden birkaç örnek vermek gerekirse, İspanyolca kelimeler ve anlamları şu şekildedir. Accesorio: aksesuar, aceituna: zeytin, acelerar:hızlandırmak, acordar:akord etmek, albornoz:bornoz, asfalto: asfalt, almanaque: almanak yıllık, archivar: arşivlemek, alivion: alivüyon, amortiguargor: amortizör, antena: anten, apendicitis: apandist, archivo: arşiv, armador:armatör, asfalto: asfalt'tır.
İspanyolca, sadece İspanya'da konuşulan bir dil değildir; İspanya'ya bağlı adalarda konuşulduğu gibi, Güney Amerika ülkelerinin pek çoğunun da anadilidir. Bunun yanında ABD'de ikinci resmî dildir. İstatistiklere göre, 2020 yılında her 100 Amerikalı'dan 35'inin anadilinin İspanyolca olacağını göstermektedir. Günümüzde her 10 Amerikalıdan 3'ü İspanyolca bilmektedir.
Ülkemiz göz önüne alındığında özellikle son yıllarda İspanya hükümetiyle aramızdaki ticaret, kültür ve eğitim alanlarında yapılan anlaşmalar çerçevesinde her geçen gün İspanyolca öğrenenlerin sayısı artmakta, İspanyolca öğrenme bilinci yerleşmektedir. Dünyada bu kadar yaygın bir dil olduğu için son yıllarda çok rağbet gören İspanyolca Almanya'dan Japonya'ya kadar pek çok ülkede okullarda zorunlu seçmeli ders olarak okutulmaya başlanmıştır. İspanyolcaya ilgi gün geçtikçe artmaktadır, hali hazırda pek çok ülke okullarında resmî dil olarak okutulmaktadır, bunun yanında Almanya, Japonya gibi ülkelerde de seçmeli ders olarak öğrenilmektedir. Avrupa Birliği'nde İngilizceden sonra en çok konuşulan dildir.
İspanyolca'nın bir özelliği de soru eki ya da soru olduğunu belirten bir kelimeye sahip olmadığı için soru cümlelerinin başına ters soru işareti konulmasıdır, böylece metni okuyan kişi tonlamayı ona göre yapabilir. Ana hatları ile İspanya, Arjantin, Bolivya, Kolombiya, Kosta Rika, Küba, Şili, Ekvador, Filipinler, Guatemala, Honduras, Meksika, Nikaragua, Panama, Paraguay, Peru, Porto Riko, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Uruguay, Yeni Gine ve Venezuela'da konuşulur. İspanyolca köken olarak Hint-Avrupa dil ailesine bağlıdır, Roman Dillerinden biridir. Dünyada en çok konuşulan üç dilden bir tanesidir. Hint-Avrupa Dil Ailesi'nin Roman dilleri koluna bağlı olduğu için bu kategorideki diğer diller olan Fransızca ve İtalyanca'yla benzerlik taşımaktadır. Ama kardeş dil diyebileceğimiz seviyede bir benzerlik Portekizce iledir. İspanyolca bilen biri, ufak bir pratikle konuşabilir. Çünkü özellikle kelimeler ve gramer açısından çok fazla benzerlik taşımaktadırlar. Fakat konuşma dilinde diller teleffuz edilirken, bazı büyük farklar gözükebilir, bu sebeple yazılı metinlerde bir dili bilen diğerini anlarken, konuşmada anlaşamayabilirler. Tüm Roman dilleri gibi, kelimeler dişil (femenino) ve eril (masculino) olarak ikiye ayrılır. Kelimelerin önüne gelen Almanca'daki artikeller gibi, la, eril tanımlık ise el dir. İstisnalar taşımakla birlikte genel olarak a ile biten kelimeler dişil, o ile bitenler erildir. Buna birkaç örnek vermek gerekirse "el amigo" erkek arkadaş için kullanılırken, "la amiga" kız arkadaş için kullanılır. İspanyolca kelimeler, sıfat aldıklarında kullanıldıkları adın eril ya da dişil oluşuna göre biçim değiştirirler. Türkçe'deki h harfi onlarda telaffuz edilmez, bunun yerine j harfini h olarak okurlar, (örneğin Juan kelimesi Huan okunur). Dilimiz Türkçe gibi eklemeli bir dil olduğu için, dili öğrenme aşamasında grameri bize o kadar karmaşık gelmez, kökeni İtalyanca, Latince ve Fransızca'ya dayandığı için özellikle İtalyanca ya da Fransızca bilen biri kelimelerde zorluk yaşamaz.
İspanyolca öğrenirken, belli formüllere bağlı olunması, genel olarak dilin sahip olduğu kuralların dışına çıkılmaması ve matematiksel yapısı itibariyle mantığını anladığımızda ana hatlarıyla öğrenmesi kolay bir dil gibi gözükebilir, fakat sıfat ve zarfların kısaltma amaçlı olarak yüklem sonuna eklenmesi, tüm zamanlar için ayrı çekim şekli ve dilek kiplerinin (subjuntivo) kullanılması gibi zorlukları vardır. Bunun yanında hemen hemen tüm fiiller, tüm zamanlar için düzensizdir ve bunları düzensiz halleriyle ezberlemek gerekir. İspanyolca’nın bir diğer zorluğu da barındırdığı vurgulama harfleridir. Bu harfler özellikle sıfatların kısaltma olarak yüklem arkasına eklendiği yerlerde kullanıldığı için, vurgulama harflerini kullanmak cümlenin tüm anlamını değiştirebilir ve çok önemlidir. Sadece bu dilde bulunan bir özellik ise ters soru işaretinin yanında ters ünlem işaretidir.
Çok fazla sayıda lehçe sahibi olmamasına rağmen, telaffuzu İspanya ile Güney Amerika arasında farklılık gösterir. Özellikle konuşma dilinde görülen bu farklığına birkaç örnek vermek gerekirse, bir harf kabul edilen "çift l" (ll) İspanya'da y gibi okunurken, Güney Amerika'da "ş", c ya da j olarak okunur. Bu sebeple Orta ve Güney Amerika'nın tamamı ve Endülüs bölgesinin (Andalucia) orta bölümü "seseo" olarak adlandırılan bir yapıyla, z harfini ve "e" ve "i"den önceki "c" harfini "s" olarak okurken, İspanya'nın geri kalanında bu yapı diş arasında İngilizce'deki "th" sesine dönüşür. Bu sebeple farklılıklar genelde dilin telaffuzunda görülür.
Genel olarak, hepsi Latin kökeninden geldikleri için sonrasında İtalyanca, Portekizce ve Fransızca öğrenmek kolaydır. İspanya'nın nüfusu son sayıma göre 39. 100. 000'dir ve yarısından fazlası şehirlerde yaşar. İspanya'nın halkı çeşitli ırk gruplarının karışımıyla meydana gelmiştir, bu sebeple Endülüs bölgesinde yaşayanları esmer; Basklar ve Katalanlar sarışın; Galiçya bölgesinde yaşayanlar ise alçak boylu ve buğday tenlidir. Bu bölümlerde yaşayış ve giyiniş bakımından farklılıklar görülür. Buna örnek vermek gerekirse Andolusia kadınları 5. yüzyılda bu bölgede yaşamış olan Faslılar gibi yüzlerine peçe örterler. Barcelona, La Caruna, Ovieda, Sevilla, Valencia, Vizcaya önemli şehirleridir. Halk boğa güreşlerine çok meraklıdır, bu sebeple arenalar dolup taşmaktadır. Çoğu Hıristiyanlığın Katolik mezhebindendir, fakat bunun yanında Protestan, Mûsevî, Müslüman bulunmaktadır. Bunlar nüfûsun % 1'ini teşkil etmektedir. İspanya'da 6-14 yaş arasında ilk ve orta öğretim mecbûridir. 20 adet devlet üniversitesi, bunun dışında Madrid, Barcelona ve Valencia'da üç politeknik üniversitesi vardır.